2 Şubat 2019 Cumartesi

PİNOKYO (Çocuk Oyunu Metni - Uyarlamanın Uyarlaması)

Mimesis'in notlarından:

Bilinen Pinokyo masalının okuma bayramları için uyarlanmış halidir. 15 dakika süren oyun 17 kişi için yazılmıştır. Metinde değişiklikler yapılarak bu sayıyı artırmak ya da eksiltmek mümkündür. Hayvan karakterleri kız ya da erkek olabilirler. 1., 2., 3., 4. sınıflar için ders içi etkinlik olarak kullanılmaya uygundur.

Öğretmenler için öneriler

Oyun metnini öğrencilerinize dağıtmadan önce üç ay kadar grubunuzla doğaçlama ve oyunculuk çalışmaları yapın. Özellikle hayvan karakterlerini doğaçlamanız size yardımcı olacaktır. Öğrenciler arasında rol seçmesi yapmayın. Her öğrenci istediği rolü denemeli ve kimin oynayacağına grup karar vermelidir. Provalar süresince de rollerin nasıl yapılacağını diğer öğrencilere denetebilirsiniz. Böylece tüm öğrenciler oyuna sahip çıkacaklardır.

Oyunun içine müzik ve dans eklenebilir. Konuşmalar birleştirilerek roller azaltılabilir ya da yeni sahneler eklenerek daha çok çocuğun oyunda oynaması sağlanabilir.

Oyun metni özellikle okunduğu gibi yazılmıştır. Bu yaş grubu için doğru yöntemin bu olduğu düşünülmektedir. Öğrencilerinize metni bu biçimde vermeniz önerilir.



Bora'nın notları: 

1980'de oynanmış bir masal ile 2000'de oynanmış olan veya 2019'da oynanmış olan bir masalın metninde güncelleme farkları olmuyorsa toplumlar olarak boşuna felsefe yapıyoruz, boşuna tartışıyoruz, boşuna öğreniyoruz demektir. Bunun gibi bir kısa tiyatro oyunu çıkarmamızı benden isteyen bir takım çocuklar ve öğretmen arkadaşım için bu Pinokyo uyarlamasını okuduğumda, Ceren Okur uyarlamasının iskeletini genelde koruyarak çocuklara geleneksel toplumsal rolleri hatırlatacak kurgu ve detaylarda değişiklikler yapma ihtiyacı hissettim. 

'Uyarlamanın uyarlaması'nı yaparken yaptığım bazı dokunuşlar ve sebepleri şöyle:

+ Pinokyo'ya "oğlum" hitabı, "çocuğum" yapıldı. Doğan çocuğa biyolojik cinsiyeti ile hitap etmektense onun büyüdükçe kendini hissettiği cinsiyette tanımlaması için fırsat tanımak adına cinsiyetli bir büyütme ve cinsiyetli bir hitaptan kaçınmak iyi fikir.

+ "Peri Anne", "Peri" olarak değiştirildi. "Anne"liğe vurgu yapılmasından kaçınmak istedim. Çünkü peri, anaç ve pürüzsüz bir 'anne' idealine benziyor, çocuğa can verdiği için kendisine müteşekkir kalınıyor. Bu karakter, gizliden 'annelik' kutsaması yapıp, anneliğin toplumsal rollerine gönderme yapıyor ve bu yüzden bunun önüne "bazen peri sadece bir peri" dokunuşuyla engellemeye çalıştım.

+ "Okula gitmek", "kitap okumak" olarak değiştirildi. Okula gitmek ve okuldaki nitelikli öğretmenlerden (günümüzde ve ülkemizde hani şu okullardan tasfiye edilenler..), okul ortamından faydalanmak elbette çok nitelikli bir şekilde kullanılabilir. Ama 'okula gitmek her şey', 'okula gitmemek hiçbir şey' değildir. Okuldaki geleneksel müfredattan uzak otodidakt olarak da, okulsuz bir şekilde kendini büyüterek de harika, üretken ve etik bir yaşam öyküsü yazılabilir. Bu öyküde 'okula gitmek' idealize edilirken, okula gitmemek gibi bir seçeneğin de kötülenmiş olmasının önüne geçmek istedim bu düzenlemeyle.

+ Olumsuz aktivite olarak yapılan "oyun oynamak", "gösteri izlemek"in olumsuz aktivite olduğunu düşünmüyorum. Olumsuz aktivite örneği olarak "bilgisayar oyunu oynamak" eylemini yerleştirdim. Hatta bu bile tek başına o kadar olumsuz bir şey değil; bunla uzun zamanlar geçirmek olumsuz bir şey.

+ "Hayvan yemek", "haraç kesmek" olarak değiştirildi. İnsanın hayvanı yemesi etik olmayan bir tercihtir. Hayvanın hayvan yemesi ise içgüdüseldir, bir tercih değildir; o yüzden etik olup olmamakla yargılanamaz. Öyküde bir sahnede hayvanların diğer hayvanları yemek için avlamaya çalışması geçiyor. Bu aslında başlı başına etik sorunu içermeyen, doğal bir durum. Fakat, insanların hayvan yeme kültürü o kadar yaygın ve doğal algılanıyor ki, kötü karakterin kötü davranışında bile geçiyor olsa 'hayvan yemek' fiilinin anılmamaya, dolaylı olarak normalleşmemeye çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Çocuklara bunu anımsatmaması için kötü karakterlerin o sahnede yaptığı kötü hareketi 'pataklamak, haraç kesmek' olarak değiştirdim.

+ Sonunda Pinokyo'nun iyi bir insan olması, okula gitmeye değil; kitap okumaya bağlandı. Okula gitmeden de iyi insan olunabilir. Bir otodidakt örneği olarak Yaşar Kemal'e bakabilirsiniz. Veya pek çok meşhur olmayan örnek de çıkabilmekle beraber aslında otodidaktlar tam da kendine pek örnek aramayan, gerekirse hiç girilmemiş bir patikaya doğru olduğuna inandığı için yalnız giren; okul-kariyer dayatmalarına kulak asmadan kendi elleriyle keşfettiği etik yaşam öyküsünü kurabilen, kendini gerçekleştirebilen insanlardır.

+ Son sahnede Pinokyo'nun babasının üzülmesine değil yaptığı hataya odaklanıldı. Pinokyo, doğru davranışı keşfettiğinde, doğru olan davranışı gerçekleştirme motivasyonlarından biri olarak 'babayı üzmemek'in kullanılması, Pinokyo'yu kendini gerçekleştirirken herhangi birinin onayına muhtaç bir karakter geliştirmesine sebep olurdu, 'kutsal baba' figürüne sebep olurdu. Oysa baba da sadece bir insandır. Elbette kararlarımıza katılmayan ve alacağımız kararlara üzülen birileri olacaktır. Birileri bizi çok sevse de yanlış düşünüyor olabilir ve alacağımız kararlara üzülecek olabilir. Etik kararlar almanın kimsenin duygusal durumlarıyla ilgisi olmaması gerekir. 

+ Birilerinin ona ödül bahşetmesi anlayışı düzeltilip, Pinokyo'nun çabalayınca kendi keşfettiği ve ulaştığı başarı olarak değiştirildi.

Aşağıdaki metne hala düzenleme yapılması gerektiğini düşünürseniz, siz de beni eleştirebilirsiniz. İletişim: morokuz@gmail.com

Oyunun bu versiyonunun kullanımında aynı mail adresi üzerinden haber verirseniz, sadece öğrenmiş olurum ve sevinirim.

PİNOKYO

Pinokyo hikayesinin orijinal yazarı: Carlo Collodi
1. uyarlama: Ceren Okur (2010) (Lachayim@hotmail.com)
2. uyarlama/düzenleme: Bora Şahinkara (2019) (morokuz@gmail.com)

Yaş Grubu: 7-10 yaş
Süre : 17 dakika

Oyuncular

Gepetto Usta
Pinokyo
Peri
1. ve 2. Kurt
1., 2., 3., ve 4. Çiçek
Kedi
Tilki
Patron
Kelebek
Horoz
Papağan
Kuş
Tavşan

*** OYUN METNİ ***

(Gepetto sahnede Pinokyo’yu yontmaktadır, Pinokyo cansızdır.)

1. Çiçek     :        Bir zamanlar Gepetto adında bir usta varmış.

2. Çiçek     :        Ağaçları eline alır onlara şekil verirmiş.

3. Çiçek     :        Bir gün tahtadan bir çocuk kuklası yapmış.

-

Gepetto      :        Ah keşke bir çocuğum olsa..

4. Çiçek     :        Ve birden Gepetto ustanın dileğini duyan bir peri belirmiş

Peri         :        Üzülme Gepetto Usta ben senin dileğini gerçekleştireceğim… İşte senin çocuğun.

Gepetto      :        Çocuğumun adı Pinokyo olsun…

(Pinokyo seyirciyi selamlar)

Peri         :        Şimdilik tahtadan bir kukla çocuk. Büyüyünce iyi bir çocuk olursa onu gerçek bir çocuğa dönüştüreceğim.

Gepetto      :        Çok teşekkür ederim Peri.

Pinokyo      :        Teşekkürler Peri, teşekkürler Baba

(Işık Kararır. Gepetto Usta çıkar. Pinokyo sek sek oynamaktadır)

--------------------------------------------------------------------------------------

1. Çiçek     :        Günler, ayları kovalamış.

2. Çiçek     :        Aylar, yılları kovalamış.

3. Çiçek     :        Pinokyo kocaman bir çocuk olmuş.

4. Çiçek     :        Okuma-yazma öğrenmiş.

1. Çiçek     :        Pinokyo kitaplar okumayı hiç merak etmemiş.

2. Çiçek     :        İstediği tek şey sürekli tabletle oynamakmış.

3. Çiçek     :        Gepetto Usta bu duruma çok üzülüyormuş…

4.Çiçek      :        İyi bir çocuk olmayı keşfedemediği için de hala kukladanmış.

1. Çiçek     :        Bakın yine Pinokyo tablet kurcalıyor dışarıda.

Gepetto      :        Pinokyo Pinokyo! Hadi içeri gel, hazırlan, okula geç kalacaksın.

Pinokyo      :        Offff  ben okula gitmek istemiyorum ki! Tablet oynamak daha eğlenceli.. Gitmicem işte okula. (Tablet oynamaya devam eder)

Gepetto      :        Pinokyo Pinokyo!

Pinokyo      :        Okulda herkes benimle alay edecek gitmicem işte okula… Onların hepsi çocuk ama ben bir kuklayım.. Gitmicem okula.

Kedi         :        Aaaa bak Pinokyo buradaymış.

Tilki        :        Merhaba Pinokyo biz de tablete yeni oyun indirecektik.

Pinokyo      :        Ne oyunuymuş o?

Kedi         :        Silahlı, çatışmalı oyun.

Tilki        :        Aynı anda hep beraber bağlanıp, oynayabiliyoruz.

Gepetto      :        Pinokyo? Hadi ama, hazırlanmalısın.

Kedi         :        Eyvah, Gepetto Usta bizi burda görmesin.

Tilki        :        Hadi kaçalım biz… İnternet kafenin orda buluşuruz

Pinokyo      :        Beni bekleyin orda. Ben de gelicem.

Gepetto      :        Ah Pinokyo hiç söz dinlemiyorsun… Al bakalım çantanı… Doğru okula şimdi… Unutma, ancak iyi bir insan olmayı keşfettiğinde gerçek bir çocuk olabilirsin… Hoşça kal…

1. Çiçek     :        Sizce gidecek mi okula?

2. Çiçek     :        Hiç sanmıyorum.

(ışık kararır)

--------------------------------------------------------------------------------------

Peri         :        Nereye gidiyorsun Pinokyo?

Pinokyo      :        Ormana, ayy, şeyyy, yani kitap okumaya, okula.

Peri         :        Unutma Pinokyo. Ancak iyi bir çocuk olmak için yeterince okuyup, düşündüğünde gerçek bir çocuğa dönüşebilirsin… Hoşça kal.

Pinokyo      :        Hah kolaysa sen git okula. Ben kuklayım diye benimle alay ediyorlar hep. Kalın kitaplar da bir türlü bitmiyor. Hem oyun daha eğlenceli… Nerde bu tilkiyle kedi? Oyun yükleyecektik…

-

(Sahneye tavşan, kuş, papağan, kelebek ve horoz girer)

Pinokyo     :        Nereye gidiyorsunuz?

Tavşan      :        Kitap okumaya gidiyoruz, ben zıplamayı öğrenicem.

Kelebek     :        Ben şarkı söylemeyi.

Kuş         :        Sayı saymayı öğrenicem.

Papağan     :        Ben de karikatür kitabı okuyacağım.

Horoz       :        Mutlaka saatleri öğrenmem gerek.

(Tilki ve Kedi kenardan seyretmektedir)

Tilki          :        Süt çocuklarını görüyor musun sen de?

Kedi           :        Benim de biraz paraya ihtiyacım vardı.

Tilki          :        Hadi şunları pataklayalım.

Kedi           :        Durduğumuz kabahat.

(Hayvanlar sahneden kaçışarak dışarı çıkarlar)

Kedi           :        Tüh, yakalayamadık!

Tilki          :        Annemizden mi harçlık istesek..

Pinokyo        :        E hani oyun indirecektik tablete, hani oyun?

Tilki          :        Hah, evet, dur açayım.

(Sahneden çıkarlar ışık kararır)

--------------------------------------------------------------------------------------------

1.Çiçek      :        Gördünüz mü, Pinokyo yine kitap okumaya gitmedi

2.Çiçek      :        Ah Pinokyo.. Bakalım vaktini nasıl harcayacak?

3.Çiçek      :        Bütün günlerini vurdulu, kırdılı oyunlarla yaşıyor.

4.Çiçek      :        Hey, sessiz olalım, bakın geliyorlar.

-

Patron       :        Gelin gelin bilgisayar oyunlarımız mevcuttur.

Pinokyo      :        Oyunu tabletten indirmeyecek miydik?

Kedi         :        Ondan şifre alacağız. Sen bize güven gerisini merak etme.

Tilki        :        Nerde eğlence biz ordayız.

Pinokyo      :        Ne kadar şanslıyım sizin gibi arkadaşlarım olduğu için.

-

1.Kurt        :        Bu çocuklar bizim mahalleden miymiş?

2.Kurt        :        Hangileri?

1.Kurt        :        Şu kuklayla yanındakileri görüyor musun?

2.Kurt        :        Hah, evet yeni çocuklar galiba. Aklıma onlarla ilgili bir fikir geldi.

Patron        :        En yeni bilgisayar oyunlarının şifreleri geldi. Bu sene çıkan tüm silahlı, savaşlı oyunlar geldi! Hadi pamuk eller cebe… Harçlıkları görelim. Hadi bakalım (çocuklar ceplerindekileri bozuklukları çıkarıp patronun masasına koyarlar)… Evet… Hangi oyunu istersin bakalım çocuk adam?

Tilki         :        Acımasız Savaş oyunu var mı abi?

Patron        :        Olmaz mı? Yaz bakalım kağıda şifreyi.

- (Çocuklar şifreyi alıp, hemen tablete oyunu yüklerler)

Tilki         :        İştee, giriş şifresini de yazalım ve işte oyun açıldı.

Pinokyo       :        Ooo oyunun grafikleri kaliteli gözüküyor.

Kedi          :        Ver, ilk ben başlayayım.

Pinokyo       :        Ah! Öldürdüler!

Tilki         :        Ver ver, çoluk çocukla uğraşıyoruz burda. Geçeyim ilk bölümü, ver.

Pinokyo       :        Ooo bu da oynamak mı? Siz bi' de benim kuzenimi görün, at gibi geçiyor bölümleri. Ben de öyle güzel oynamak isterdim.

-

1.Kurt        :        Hah hah duydun mu? Bizim kukla iyi bir oyuncu olmak istiyor.

2.Kurt        :        Duydum duydum… Hadi gel ona güzel bir oyun oynayalım.

1.Kurt        :        N'apacağız?

2.Kurt        :        Bahse girerim bu çocuk hiç kitap okumuyordur.

1.Kurt        :        Yanındakiler de öyle.

2.Kurt        :        Yanında hiç şeker var mı?

1.Kurt        :        Bakim kalmış mı? Hah evet varmış bi tane.

2.Kurt        :        Tamam onu ver ve beni seyret… Hey! Kukla çocuk!

Pinokyo       :        Benim adım Pinokyo.

1.Kurt        :        Peki peki, Pinokyo olsun.

2.Kurt        :        Demek sıkı bir bilgisayar oyuncusu olmak istiyorsun.

Pinokyo       :        Evet hem de çok istiyorum.

1.Kurt        :        Bugün şanslı günündesin.

2.Kurt        :        Elimizde bir iksir var. İçince parmakların daha hızlanıyor, oyunu daha hızlı oynayabiliyorsun.

Pinokyo       :        Nolur onu bana verin.

1.Kurt        :        Ama bu çok pahalı bi iksir.

Pinokyo       :        Bütün paramı size veririm.

2.Kurt        :        Bu kukla başarılı bir bilgisayar oyuncusu olmayı çok istiyor, en iyisi verelim.

1.Kurt        :        Yalnız hemen etkisini göstermez gözlerini kapayıp ona kadar sayman gerekir.

Pinokyo       :        Ne kadar iyi kalplisiniz… Size çok teşekkür ederim…

Kurtlar       :        Hoşça kal, dostum Pinokyo

-

Pinokyo       :        Bakın parmak hızlandırıcı iksir.

Kedi          :        "İçindekiler" kısmında ne yazıyormuş?

Tilki         :        Okusana bi'.

Pinokyo       :        Sallaaa. İki saat onu mu okuyacağım? Bırakın da yutayım hadi hemen. (Ağzına atar iksiri… Gözlerini kapayıp ona kadar sayar)… Eeee… Hiç bi şey olmadı?

Kedi          :        Hadi al bakalım tableti eline.

Tilki         :        İşe yarıyor mu görelim

Pinokyo       :        Hiç bi şey olmadı… Yine normal oynuyorum? Kandırıldık! Kandırıldık! (kedi ve tilki gülerler) Kandırdılar beni… Kandırdılar… Üstelik bütün paramı aldılar.

(Kedi ve Tilki çıkarlar. Hayvanlar içeri girer)

-

Kuş           :        N'oldu Pinokyo?

Papağan       :        Kim kandırdı? Kim kandırdı?

Tavşan        :        Neden ağlıyorsun?

Kelebek       :        Neyin var Pinokyo?

Horoz         :        Anlatsana bize n'olduğunu?

Pinokyo       :        Ben iyi bilgisayar oynamak istiyordum, iki tane kurt gelip bütün paramı aldılar.. Bana parmaklarımı hızlandıran iksiri verdiklerini söylediler ama beni kandırdılar

Kuş           :        Okumadın mı sana ne verdiklerini?

Horoz         :        İksir diye bi şey olmadığını bilmiyor musun?

Kelebek       :        Bunlar kitaplarda yazıyor.

Tavşan        :        Ah Pinokyo ah.

Papağan       :        Sen de kitap okuyan bir çocuk olsaydın..

Pinokyo       :        İksir diye bir şeyin olmadığı yazıyor muydu kitaplarda? Siz neler öğrendiniz bugün? Siz neler yaptınız?

Tavşan        :        Ben zıplamayı öğrendim, spor kitabında. Şimdi istediğim gibi kolayca zıplıyorum.

Kelebek       :        Ben bir tırtıldım ama biyoloji kitabında bir kelebeğe nasıl dönüşeceğimi öğrendim. Şimdi çok güzel bir kelebeğim.

Kuş           :        Sayı sayabiliyorum ve artık kaç tane yavruma, kaç tane bulgur getireceğimi biliyorum.

Papağan       :        Karikatür kitapları okudum, çok güldüm bugün.

Horoz         :        Bana vaktinde ötmediğim için çok kızıyorlardı. Saatleri öğrendim okulda, artık vaktinde ötebiliyorum

Pinokyo       :        Ne güzel şeyler öğrenmişsiniz. Artık ben de mi kitap okusam..

(hayvanlar sahneden çıkarlar)

--------------------------------------------------------------------

Gepetto     :        Pinokyo, hoş geldin. Bugün ne öğrendin okulda?

Pinokyo     :        Sürekli bilgisayar oyunu oynamaktan, hiç kitap okumaya vaktimiz kalmıyormuş..

Gepetto     :        Pinokyo ne zaman iyi bir çocuk olacaksın acaba..

Peri        :        Sanırım hep kukla kalmak istiyorsun.. Zamanını ne kadar boşa harcadığını görmüyor musun?

Gepetto     :        İyi bir çocuk olmak için, dünyayı anlamak için biraz kitap okumalısın, düşünmelisin Pinokyo. Düşünürsen bir insan olmayı başarabilirsin.

Pinokyo     :        Zaten ben de artık kitap okumaya karar verdim. İyi bir insanın nasıl olunabileceğini anlatan kitap bulmak istiyorum.

Peri        :        Oh, Pinokyo! Bak kolların, bacakların! Gerçek bir insana dönüşüyorsun şu an!

Pinokyo     :        Yaşasın! Artık kendimi daha güzel hissediyorum.

-

(Oyuncular sahneye gelir ve beraber şarkıyı söylerler)

Çok yaşlı bir adam vardı

Odundan bir çocuk yaptı

Adını pinokyo koydu

Pinokyo kukla pinokyo

Pinokyo kukla pinokyo

Pinokyo gerçek bir çocuk

*

Kitaplardan okudu

Bazı şeyler düşündü durdu

pinokyo doğruyu bulunca

Gerçek bir çocuk olacak

İyi bir insan olacak

Pinokyo kukla pinokyo

Pinokyo gerçek bir çocuk

(ışık kararır)