14 Kasım 2012 Çarşamba

Aşkın Bitmesi Üzerine



Bence sağlıksız bir aşk, herhangi bir aşk heyecanına ihtiyaç duyulduğunda, hızlıca hissedildiğine kanaat getirilerek başlayan aşktır örneğin. Sağlıklı olanı ise, çevredeki iç görünüş ve dış görünüş kıstaslarına göre heyecan duyulabilecek kişilerden birinin göze takılması, sonra onu birkaç ay gözlemlemek, gittikçe daha detaylı tanışmak ve sonunda artık hem dış görünüş olarak kendisine bedensel anlamda yaklaşma fikrinin hem de iç görünüş olarak ruhsal anlamda yaklaşma fikrinin heyecan vermeye başlaması ve (yakın geçmişte güzel beyinli bir arkadaşımdan öğrendiğim tanımla) birlikte bir şeyler üretmek, birlikte bir yaşam üretmek fikrinin heyecan vermesi ve bu heyecanın uçsuz bucaksız olmasıdır bence aşk. Bu yüzden aşk bitmez bence. Bir insan yaşamayı sevdiği sürece aşık olduğu insana aşık olmayı sürdürür bence. Çünkü yaşama her gün heyecanla uyanmak, uçsuz bucaksız bir maddi imkandan falan geçmiyor; bir felsefenin olması, bir amacının olması, attığın her adımın, parmağını her kıpırdatışının bir anlama kavuşması ve hayattaki genel amacına hizmet eden bir şeyler üretmek sayesinde oluyor bence mesela. Ve bir felsefesi olan insan, hayatta bir amacı olan insan, yaşamayı seven insan, kendisini heyecanlandıran kişiyle kuracağı hayatın nasıl bir hayat olduğunu bildiği için her sabah kalktığında o hayale ulaşacak hareketler, üretimler planlar ve o hayal hiçbir zaman mükemmele ulaşamayacağı için birlikte yapılması hayal edilen şeyler bitmeyecektir ve dolayısıyla o heyecan, yani aşk bitmeyecektir bence.


Bora ŞAHİNKARA
30 Eylül 2011