1 Ocak 2013 Salı

1 Ocak



31 Aralık - 1 Ocak gecesi en çok çalışanlar Noel Babalar değildir. 'Bazıları'nın işi de her yıl 31 Aralık'tan 1 Ocak'a umut taşımaktır. Sonra 2 Ocak'a, sonra da 3 Ocak'a. Böyle böyle 31 Aralık'a ve sonra bir sonraki 1 Ocak'a.. Her 31 Aralık, Cumartesi gecelerini andırır. Bütün 1 Ocak'larda da korsan Pazar günleri yaşanır. Babaların işe gitmediği gün. Ya da bazı babaların işe gidermiş gibi sabahtan evden çıkıp iş aramaya gitmediği gün. Bazı annelerin ise dün kaybettiği çocuklarını aramaya devam ettiği gün. Cumartesi'den Pazar'a, o yıllardan şu yıllara.. Takvimdeki dört hanelinin değişmesi, umudun iyi bir şey olduğunu ve 'bazılarının' gayrıresmi umutlarını takvimin öteki ve öteki yapraklarına taşımaya devam edeceği gerçeğini de değiştirmiyor.


Bora ŞAHİNKARA
01.01.2013

Benim Yılbaşım 2011/12

Ben de güzel geçirdim bence.

Mesela kimsenin yeni yılını kutlamadım bir kişi hariç. Sadece beni kutlayanlara teşekkür ettim falan. Kimsenin yeni yılını kutlamadım, çünkü; insanların kendisini ve dünyayı geliştirmek için bir şey yapmadan, dünyanın daha iyi bir yer olmasını, kendi hayatının daha iyi olmasını yeni yıldan, sadece şanstan beklemenin yanlış olduğunu düşünüyorum. "İyi yıllar, yeni yıl şu getirsin, bu getirsin" diye yeni yıla çok anlam yüklenmesini sevmiyorum. İşte böyle çıkıntı biri olduğum için dün yalnızdım yeni yıla girerken. Haha! Yok hayır hayır, isteseydim bizim tiyatrodakilerle buluşup Monopoly oynayabilirdim ama gün içinde yoruldum ve evden çıkmayasım geldi. Yeni yılı zaten önemsemiyorum, Monopoly'i de önümüzdeki günlerde oynarız, diye düşündüm.

00:00'a 20 dakika falan kala evden çıkıp, sokakta yürüdüm. Evlere bakındım bol bol. Yeni bir yıla girildiği için insanların bağırışlarının, o ortamın dışındaki biri tarafından nasıl garip göründüğünü gözlemledim. Her ne kadar bu sefer, sokaklarda, tam o dakikalarda beklediğimden fazla araba ve gözlenecek daha az evin ışığı yanıyorduysa bile bu benim için çok keyifli bir yeni yıla giriş anıydı. Bu ritüeldeki belki de tek eksik, o anda yanımda "Bak nasıl da bağırıyor insanlar 00:00 olduğunda, ne komik!" diyebileceğim bir arkadaşımın olmamasıydı. Ama bundan şikayetçiymişim gibi de algılanmasın. Benim çok sayıda arkadaşım var.

Bu yıl, yeni yılını kutladığım tek insan Mehmet Tarhan oldu. Kendisini 17-18 yaşlarımdayken tanımıştım. Vicdani reddini açıklamıştı ve yeşil üniformalıların arasına girmek istemediği için gözaltına alınmıştı. "Tanımıştım" derken, internetten, haberlerden yani. Benim için kendi inandığı doğru uğruna, devlete, şiddete, işkencelere bile kafa tutan, feleğin çemberine çomak sokma konusunda çok büyük bir cesaret örneğiydi ve bu konuda tanıdığım ilk örneklerden biriydi. Dün (31.12.2011) aklıma geldi. Kendisinin kullandığı bir Twitter hesabı da var artık, günümüz teknoloji dünyasında insanlara ulaşmak kolay. Kendisinin benim hayatımda önemli bir yeri olduğunu belirten 1-2 cümle yazıp, yeni yılını kutladım. ileride de kendisiyle karşılaşıp, küçük bir hediye vermek isterim. Kendisi ve kendisi gibi kendi doğruları uğruna bedel ödese bile yolundan vaçgeçmeyenler insanlar beni duygulandırır.

Böyle bir yılbaşı geçirdim genel olarak. Güzeldi bence.


Bora ŞAHİNKARA
01.01.2012